Teknik tekstiller; krize dayanıklı, ülke ekonomisine destek olan bir endüstri dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Son kullanımın ve piyasanın karmaşıklığı, çeşitliliği ile birlikte etkin performans ve imalat standartlarının tutturulması talebi, bu ürünlerin fiyat bazında uluslararası piyasada alınan ve satılan ürünler haline gelmesini, birçok giysi ve ev tekstili ürünlerinden daha az olası kılar. Endüstri açısından bu ürünlerin stratejik öneminin altında yatan diğer bir faktör ise, teknik ürünlerin, ekonomilerin daralma dönemlerinden daha az etkilenmesidir. Dünya teknik tekstil endüstrisi ve pazarı için istatistiksel verilere yönelik hazırlanan, istatistiksel verilerin sürekliliği ve kapsamı genel olarak oldukça yetersizdir. Oldukça kapsamlı ve güvenilir veriler sadece ABD, Batı Avrupa ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde elde edilebilmektedir. Bunların arasında bile kapsam, ürün ve son kullanım tanımı ve rapor ayrıntıları düzeyinde dikkate değer bir tutarsızlık bulunmaktadır. Bu tip verilerin çoğu için tüketim yerine üretim baz alınmaktadır ve gelecekteki pazar eğilimlerini tahmin etmek için yeterli bir bilgi sağlamamaktadırlar. Teknik tekstillerin dünya ve ulusal pazar değerleri ile ilgili sağlıklı ve yeterli istatistiki veri bulunmamaktadır. Teknik tekstiller dünya pazarı konusunda ilk kapsamlı çalışma 1997 yılında, İngiliz tekstil danışmanlık firması David Rigby Association (DRA) tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada teknik tekstil kapsamına girdiği düşünülen 150 ürün/ürün grubu tanımlanarak bu ürün/ürün gruplarının 210 ülkedeki tüketim değerleri tahmini bir model kullanılarak 75 milyar Dolar olarak hesaplanmıştır. Bu modelde, yüksek performanslı lifler, yüksek mukavemetli iplikler gibi ara ürünler dahil edilmemiş, sadece son kullanıma yönelik teknik tekstil ürünlerinin tüketim değerleri hesaplanmıştır. Bu çalışma dışında sektörle ilgili dünya basınında yer alan haberlerde sektörün toplam dünya tüketim değerinin 90-120 milyar Dolar arasında olduğu yönünde tahminler yer almasına rağmen bu değerlerin nasıl hesaplandığı belirtilmemektedir. Örneğin CIRFS, Avrupa Elyaf Üreticileri Birliği normalde cam elyafı, polipropilen bandlar ve monofilamentleri istatistiklerine dahil etmemektedir. Bu ürünler şu anda en azından 1 milyon ton elyaf ve tekstil, 1995’te Batı Avrupa için bildirilen yıllık ‘klasik’ tekstil ürünleri için 1.3 milyon tondan fazla elyaf anlamına gelmektedir. Bu ek malzemeler dikkate alındığında, teknik tekstillerin toplam Avrupa elyaf tüketimindeki payı, CIRFS tarafından tahmin edilen şekilde %25’ten %38’e yükselecektir. Teknik tekstil elyafı tüketimi ile ilgili istatistikleri kendi yayın birimi olan Fiber Organon’da veren Amerika Fiber Economics Bureau, 1995 yılında Amerika teknik elyaf tüketimini 1.7 milyon ton olarak vermiştir. CIRFS değerlerinin tersine bu toplam, band ve monofilament ipliklerini de içermektedir. Ancak Amerika verileri, 1995 yılında yaklaşık 1 milyon tondan fazla tüketime sahip cam elyaflarını kapsamamaktadır. Aynı zamanda pamuk ve yün haricindeki doğal lifler de dahil edilmemiştir. Sadece Japon Kimyasal Elyaf Birliği gibi firmalar tarafından yapılan Japon istatistikleri, keten ve jüt gibi doğal lifler de dahil olmak üzere tüm iplik ve lifleri dikkate almaktadır. Japonya’nın değerleri teknik tekstil sektörünün ülkedeki toplam tekstil endüstrisi üretiminin %45’i civarında olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte Japon rapor kategorileri, Batı Avrupa ve ABD’ninkiler ile direkt olarak birbirini tutmadığı için, bu üç pazar arasında karşılaştırma yapmak zor olmaktadır. Teknik tekstiller pazarı, devam eden gelişmelerle giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bununla birlikte yeni uygulamalar ve kullanım alanları da artmaktadır. Teknik tekstillerin önemindeki artış, genelde yapay elyaftaki gelişmelerle yakından bağlantılıdır. Dolayısıyla pazar, özellikle dayanıklılığı ve performansı yüksek sentetik elyafların kullanıma elverişliliği ile zenginleştirilmiştir. Tüm elyaf tüketimi göz önüne alındığında teknik tekstillerin dokumanın egemenliğinde olduğu gözlenmektedir.
Teknik tekstiller içinde gelişmiş ürünler, artan bir taleple karşılaşmaktadır. Bu ürünler, geniş bir uygulama çeşitliliğinde, tüketicinin daha özel ve giderek daha uç noktalara varan kriterlerini tatmin etmek durumundadır. Bu, ortalama büyüme oranlarının üzerinde başarı sağladığı taktirde, ilerisi için garanti vermektedir. Dolayısıyla, özellikle kompozitler halindeki teknik tekstil ürünleri, giderek daha da önem kazanmaktadır. Bunlar, bilinen maddelerin yerine kullanılmalarının yanı sıra, şimdiye kadar bilinmeyen özelliklere sahip yeni madde bileşimlerinin üretilmesinde de kullanılmaktadır. Ayrıca, önemleri hala azalmayan ve çeşitli kullanım ve uygulamalar açısından yeri değişmez olan teknik tekstil kumaşları da bunlara dahildir (Teknik Tekstiller, TAD, 2003). Dünya tekstil piyasasında; hazır giyim ürünlerinin % 38, ev tekstillerinin %37 ve teknik tekstillerin payı ise % 25 olarak görülmektedir. Bu durum katma değeri yüksek, teknoloji yoğun ve yeni tüketim alanlarına uygun ürünleriyle, teknik tekstiller günümüzdeki en dinamik ve gelecek vaat eden tekstil sanayidir. Uzaydan tarıma, mimariden jeolojiye, tıptan taşımacılığa kadar daha bir çok alanda teknik tekstiller kullanılmaktadır. Kullanım alanı bu kadar geniş olan teknik tekstiller yüksek performans özelliklerine sahip yeni liflerin bulunuşu ile daha da çeşitlenip kullanım alanları artacaktır (Cireli Aysun, Kayacan Ozan ve Erdoğan Ümit Halis, 2002). Teknik tekstillerin üretimi ve tekstil sanayi içinde ticareti hızlı bir şekilde gelişmektedir. Teknik tekstiller, genelde ara bir sektör olarak diğer alanlarda kullanıldığından perakende düzeyinde bu ürünlere pek rastlanılmamaktadır. Her gün yeni nihai kullanım alanları geliştirilmekte ve çoğu durumda teknik tekstil ürünleri geleneksel malzemelerden üretilen pahalı, daha ağır ve teknik olarak ikinci derece ürünler yerine ikame etmek için kullanılmaktadır. Bu nedenle pazar sürekli büyümektedir. Teknik tekstil ürünlerinin toplamda büyük bir pazar potansiyeline sahip olacağı ve özellikleri gereği kullanıldıkları alanlarda büyük olasılıkla dış pazar olacakları tahmin edilmektedir.
Global teknik tekstil tüketimi, kaplama ve son kullanım formuna dönüşüm gibi ek katma değer işlemlerinden önce bile 10 milyon tonun üzerindedir – teknik liflerin ve tekstillerin dünya son kullanım tüketimi yılda (1997) 10 milyon tondan fazla ve en azından 54 milyar ABD $ olarak verilmektedir. Karşılaştırma yoluyla jüt ve sisal gibi doğal elyaflar, cam elyafları, poliolefin bandlar ve filmler de dahil olmak üzere tüm tekstil kullanımlarında dünya elyaf tüketimi 53 milyon ton civarında olarak tahmin edilmektedir. Teknik kullanımlar ise dünya toplamının yaklaşık %19’una sahiptir. Birçok gelişmiş ekonomide teknik tekstiller, toplam tekstil üretimi ve tüketiminin %40’ını içermektedir. Bu değer önümüzdeki bir kaç yıl içinde %50 veya daha fazla bir orana yükselebilir. Gelişmekte olan ülkelerde bile, özellikle jüt gibi tekstil maddeleri ve yerel elyafların endüstride ve tarımda kullanımı tamamıyla hesaba katıldığında, teknik tekstillerin tekstil üretimindeki payı nadiren %10’un altına düşmektedir. Örneğin Çin yakın zamanda, her yıl endüstriyel ve teknik uygulamalarda 800.000-900.000 ton elyaf (Japonya’dan bile fazla) tükettiğini bildirmiştir ve bu rakam tüm Çin tekstilinin %11-12’sidir. Teknik tekstiller artık sadece birkaç tane gelişmiş ülkenin endüstrisi değil, global bir endüstri haline gelmiştir. Tüm bölgeler ve endüstriler bu tip ürünlerin üreticisi olmasa da, teknik tekstil kullanıcılarıdır. Uluslararası ticaret artmakta, endüstriler uzmanlaşmakta ve düşük üretim maliyetleri veya başka avantajlar sunan bölgeler genişleyen bir yelpazede, bitmiş veya ara ürün üretmeye başlamaktadır. Endüstrinin sürekli gelişimi, önemli elyaf üreticileri ve makine imalatçılarından çok daha geniş bir kesimi ilgilendirmektedir. Teknik tekstiller, diğer imalat ve hizmet endüstrilerinde artan oranda işlem uygulamaları için gereklidir. Birçoğu için de mevcut malzeme ve tekniklere geçerli alternatifler oluşturmaktadır.