II.2.1. Tarihsel Gelişim Askeri tekstil bilimi yeni değildir ve ilk kaydedilen çalışmalar Kont Rumford veya Benjamin Thompson’a aittir. Rumford, Amerika ordusunda albay rütbeli bilim adamıydı. 1792 yılında tekstil materyalleri içinde tutulan havanın bu kumaşlar tarafından sağlanan ısıl yalıtım üzerindeki etkisi konusunda ‘Felsefi Raporlar’ başlıklı makalesi yayınlanmıştır. Bu buluşunun önemi hemen anlaşıldığı için bu makalesi Copley Madalyası ile ödüllendirilmiştir [4]. II.2.2. 20. Yüzyıl Öncesi 19.yy’ ın sonuna kadar, meydan savaşları yakın mesafelerde yapılmaktaydı. Askeri üniformalar, hem askeri alay tespiti, hem de düşmanı korkutmak için parlak, parıltılı ve renkli tasarlanırdı. Kırmızı gibi tehlike belirten renkleri büyük ölçüde kullanılırdı ve üniforma omuzlarının genişliğini artırmak için konulan büyük apoletler gibi süslerle tamamlanırdı. Uzun kasklar, askerlerin boyunu daha uzun göstermek için hayvan kürkleri (ayı derisi başlık), tüyler (devekuşu)’ den yapılmakta idi. Kullanılan materyaller yün, keçi yünü, pamuk, ipek, keten, deri, at derisi, domuz kılı, ayı, fok, kaplan, leopar kürkü, tavuk, tavus kuşu ve devekuşu gibi kuşların tüyleri gibi doğal kökenli materyallerdi. Bu tip üniformalar, ağır, rahatsız edici idi ve savaş meydanında pratik değildi. Aynı zamanda kısa sürede zarar görüyordu [4]. II.2.3. 20.Yüzyıl Sonrası 20.yy civarında, teknoloji ve bilimdeki avantajlar, gelişmiş nişan alma teknikleriyle daha öldürücü uzun menzilli silahların gelişmesidir. Görsel izleme donanımları, bu sıralarda daha gelişmiş hale geldi. Bu birleşik kombine etkiler, askeri strateji ve taktiklerin hızla değişmesine sebep oldu ve böylece çarpışmalar uzun mesafede yapılabildi. Askerleri ve cepheyi arka planla birleştirerek saklamak önem kazandı. İngiliz kuvvetleri haki renkli üniformaları kabul etti. (Haki, Urdu ve Pers dillerinde toz ve gübre demektir.) İlk haki dimi kumaş, pamuklu dimi dokuma kumaştan üretildi ve dimi, bu tarihten önce Güney Afrika Boer Savaşında benimsendiği halde tropikal kullanım için 1902’de servise girdi. Bu pamuklu dimi kumaşın yumuşak iklim koşullarında eksik koruma sağladığı görüldü ve bu yüzden haki ve kahverengi renklerinde yünlü serj üniformalar üretilmiştir. O tarihlerde çadır, siper, örtü, ağ, yük taşıma malzemeleri ve uyku sistemleri gibi giyim eşyası dışındaki tekstil materyalleri yün, pamuk, keten, jüt, kenevir ve kapok esaslı doğal liflerden üretilmekteydi. Perde, örtü ve çadır için kullanılanlar ağır, hantaldı ve böcek, rutubet ve biyolojik organizmalar tarafından bozulmaya müsaitti. Doğal çevre de düşman hareketi kadar askeri kuvvetleri tehdit etmektedir. Tarih, hava koşullarının yendiği ordular, donanmalar ve son yıllarda hava kuvvetleri ile ilgili birçok örneklerle doludur. Bu örnekler, soğuk, ıslak veya sıcak iklimden dolayı çok sayıda kayıpların olduğu Napolyon Savaşları, 1. ve 2. Dünya Savaşları, Kore Savaşı ve en son Falkland Savaşı’ dır. 1930’lu yıllarda İngiltere Savaş Ofisi, karada, denizde ve havadaki mekanikleşmenin gereksinimlerini karşılamak için yeni ve daha rasyonel savaş üniformalarına olan ihtiyacın farkına vardı. Bu daha iyi koruma, konfor ve pratiklik sağlamak içindi [4]. 2.Dünya Savaşında hafif sağlam paraşüt kaplamaları için yeni lif olarak “Naylon” un kullanılması ve soğuk Kuzey Denizi’ne inmek zorunda kalan hava kuvvetleri personeli için hayatta kalmayı sağlayan üniformalar için Ventile pamuk kumaşların geliştirilmesi gibi önemli dönüm noktaları olmuştur. Ventile, Shirley Enstitüsündeki (şimdiki İngiliz Tekstil Teknoloji Grubu) bilim adamları tarafından bulunmuş ilk su geçirmeyen fakat su buharı geçiren bir tip kumaştır. Düşük bükümlü Sea Island pamuk ipliğinin çok sıkı konstrüksiyonda dokunması esasına dayanmaktadır. Bugün bile çoğu hava kuvvetleri tarafından yaygın şekilde kullanılan çok etkili streamid türevli su-itici apre (ICI Velan), bu teknik kumaşın su geçirmezliğini daha da iyileştirmiştir [4]. Çok iyi bilinen yünlü serj savaş üniformaları 1939’da ortaya çıkmıştır. Prototipleri ‘Giysi Geliştirme Bölümü’, Royal Dockyard, Woolwich Londra’da yapılmıştır. İlk resmi spesifikasyon E/1037 28 Ekim 1938’de CISC tarafından yayınlanmıştır.”‘ Hafif gramajlı gabardin rüzgar geçirmeyen kumaştaki “Denison balpeteği deseni” ve havadan inen paraşütçüler için ilk kamuflaj deseni 1941’de geliştirilmiştir. Yüzbaşı Denison’a seçkin bir tiyatro tasarımcısı Oliver Messel tarafından yönetilen özel bir kamuflaj ünitesi hizmet vermiştir. Zırhlı savaş aracı personeli tek parça siyah pamuklu kot kumaş üretimi tulumla donatılmıştır. Bu, 1944’te çölde kullanım için kum renkli olanının geliştirilmesine yol açmıştır. Amerikan ordusu 1943’te birkaç katlı savaş üniforma kavramını ortaya çıkardığında savaş üniforması olarak yünlü serj materyalinin, modası geçmişte kalmıştır. İngiliz ve diğer müttefikler de bunu takip ederek 1950’deki Kore Savaşlarında, hava koşullarından kaynaklanan ölümleri engellemek için kışlık üniforma olarak çok katlı sistemlerini geliştirmiştir. Savaş Üniformasında bir sonraki dönüm noktası, zeytin yeşili % 100 pamuklu saten kumaşının geliştirilmesiyle 1970 yılında ortaya çıkmıştır. Bunu 1972 yılında ılıman ağaçlık bölge kamuflajı için ilk dört renkli karışık desenlendirilmiş materyal (DPM) izledi. İngiltere savaş üniformaları için bu şekilde kamuflaj baskılı materyal ortaya çıkaran ilk kuvvetlerden biri olmuştur. 1960’lardan günümüze kadar tüm büyük uluslar, askeri tekstiller, üniformalar ve ekipmanlar konusunda daha bilgili ve farklı hale gelmiştir. Bu gün mevcut olan en gelişmiş tekstil lifleri ve bu liflerden üretilen kumaşlar kullanılmaktadır. Silah sistemleri ve ekipmanları ne kadar gelişmiş olursa olsun, etkin bir şekilde kullanıl- malarının, eninde sonunda son kararı verecek olan insana bağlı olduğunun farkına varılmıştır. Bu, silahlı kuvvetlerin konfor, hayatta kalabilme ve hareketlilik sağlama ihtiyaçları ile birlikte kişileri çevre ve savaş tehditlerinden korumayla ilgili uzun süreli problemlerin çözülmesinde, bilimsel ve teknik çözümlerin güvenilirliğinde önemli artışlara yol açmıştır [4].